Ali Cansız, ''Aynı çatı altında Hakkaniyet ve Adalet''

"Hakların ve Adaletin paylaşımında, korunmasinda eşitlik istiyoruz.
Sözleşmeli öğretmenler M.E.B. nazarında malesef üvey evlat muamelesi görüyorlar. Başında millî kelimesi bulunan bakanlığımız, bu milletin şiarı olmayan bir uygulamayı yıllardan beri sürdürmektedir ve sözde sendikalar da bunu kendileri için gündem konusu etmektedir. Sözleşmeli öğretmenlerin haklarını savunuyormuş gibi görünen ancak işveren heyetinin karşısında "Sözleşmelilik süresi 4+2 mi olsun, 3+1 mi olsun?" söylemleriyle hamasetten öte gitmeyen politikalar güden sendika ağaları; sözleşmeli öğretmeni anlamaktan uzaklaşmış, kendi ikbal ve istikballerinin hevesine kapılmışlardır.
Düşünün ki benim, senin, ötekinin velhasıl tüm milletimizin çocukları eğitim kurumlarımızda eğitim almakta ve hiçbirinin diğerine karşı anayasal olarak üstünlüğü bulunmamaktadır. Lakin eğitim sistemimiz bu çocuklara sözde eşitsiniz desede aslında durum içler acısıdır. Eğitim sistemimiz kâğıt üzerinde eşit kabul ettiği bu öğrencilerin öğretmenlerini aynı çatı altında ücretli, sözleşmeli, kadrolu diye kategorilere ayırıyor ve bunların özlük hakları birbirinden farklı tutuyor. Bu sistemde kadrolu öğretmenler kısmen mutluyken sözleşmeli öğretmenler sürekli işini kaybetme kaygısında, ücretli ise acaba ek ders ücretleri artırılır da asgari ücretin altında ücret almaktan kurtulurmuyum derdindedir.
Okul çatısının altında dahi öğretmenleri sınıflara bölen, bir kısmını mutlu ederken ötekini küstüren bir eğitim sisteminin ülkeye katacağı çok şey olacağı kanaatinde değiliz. Anayasa ve yasalar karşısında eşit olması gereken öğretmenlerin bir kısmına kadrolu (kısmen mutlu), bir kısmına sözleşmeli (gelecek kaygısı taşıyan), diğer kısmına da ücretli (ümidini yitirmiş, mutsuz) bireyleri öğretmen olarak görevlendirmek ne kadar adil olduğunu soruyoruz? “Kurt yapmaz bu taksimi kuzulara şah olsa!”  
Anlaşılan o ki eğitim politikalarına yön verenler ve sözde eğitim sendikaları kendi varlıklarının sebeplerinden biri olan öğretmeni ikinci plana atmışlardır. Hiç olmazsa kendi evlatlarının da içinde olduğu gelecek nesillerin kurtuluşu için bu zulme artık bir son vermelilerdir. Eğitim kurumlarında her öğrenci, en azından eşit özlük haklarına sahip, gelecek endişesi taşımayan, kafası rahat, sadece eğitimi ve ülkesinin geleceğini düşünen öğretmenleri hak ediyor.   
Biz MİL EĞİTİM SEN olarak bu adaletsizliğe bir son verilmesini ve sözleşmeli ve ücretli tüm öğretmenlerin kadrolu olarak istihdam edilmesini talep ediyoruz."
Kamuoyuna saygıyla duyururuz.

Ali CANSIZ
MİL EĞİTİM SEN GENEL BAŞKANI