Göz hastalıkları uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Hanife Tuba Akçam, "Akıllı telefon ve tabletler hareketsiz yaşam, mavi ışık hasarı, miyopi ve göz kırpma refleksinin azalması olmak üzere 4 şekilde göze zarar verir" dedi.
Video paylaşım platformu Youtube'da ortaya çıkan birkaç video kanalı, uygunsuz içerikleri nedeniyle kamuoyundan büyük tepki topladı. Söz konusu içeriklere yönelik tepkilerin büyümesinin ardından Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı açıklama yaparak söz konusu Youtube kanalında yer alan videolarda aile ve toplum yapısını bozan, genel ahlak kurallarına aykırı ve çocuk istismarı içeren ifadelerin yer aldığının tespit edildiğini belirterek ilgili kurumlara ve savcılığa başvuruda bulunulduğunu açıkladı. Çocukların ilgisini çekecek biçimde animasyon olarak hazırlanmış çok sayıda videonun yer aldığı kanalın ise 516 bin üyesi bulunuyor.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "LGS'de her öğrenci kendi okulunda sınava girecek. Sınav 2 oturumdan oluşacak. 45 dakikalık bir ara bulunacak ve çocuklarımız okulun bahçesine çıkacaklar." dedi.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İstanbul İl Müdür Yardımcısı Nail Noğay, "Çocuklarımız aç, evde nasıl kalalım?" diyen bir annenin videosunu paylaşarak, "Geber" diye yanıt verdi.
Koronavirüs salgını hasta ve hasta olmayan herkesin psikolojisini olumsuz etkiliyor. Eve kapanmak zorunda kalan vatandaşların kaygıları günden güne artıyor. Koronavirüs salgınının Çin'de ortaya çıktığı günden bu yana 'Korku Salgını' araştırmasını başlatan Ruh Sağlığı Derneği, vatandaşın kaygısının günden güne arttığını ortaya koydu. Korku Salgını araştırması sonrası Ruh Sağlığı Derneği internet sitesi üzerinden online terapi başlattıklarını ifade eden Ruh Sağlığı Derneği Başkanı Ömer Akgül, araştırma sonuçlarını ve online terapinin kapsamı hakkında bilgi verdi.
PSİKOLOJİK ANLAMDA KENDİNİZİ GÜÇLENDİRİN
İnsanların gelecekle ilgili endişeli olduğunun altını çizen Ruh Sağlığı Derneği Başkanı Ömer Akgül, 'İnsanlar gelecekle ilgili endişeli, hastalanacakları için kaygılı, sürekli zihinlerinden atamadıkları düşünceler var. İnsanlar sürekli ellerini yıkadıklarından elleri yara bere haline gelmiş durumda. Doğal olarak bu süreçte günlük rutinlerine odaklanamıyorlar. Uyku düzenleri, beslenmeleri bozulmuş. Bu da virüs riskine karşı onları saldırıya açık hale getiriyor. Çünkü ruh ve beden sağlığı bir bütün. Hastalıkla mücadelede sadece biyolojik, fiziksel mücadele yeterli olmaz. Psikolojik anlamda da dayanıklılık yüksek olmalı. İnsanların bu süreçlerde beslenme alışkanlıkları, uyku düzenleri, vücut dirençlerini güçlendiren psikolojik sermayelerinin güçlü olması hastalıkla mücadele konusunda anlamlı. Bu yüzden vatandaşlarımızın psikolojik olarak da kendilerini güçlendirmelerini tavsiye ediyoruz' dedi.
ÜCRETSİZ DESTEK VEREN PSİKOLOGLARIMIZ DA VAR
İnsanların bu tür dönemlerde online psikolojik desteğe ihtiyaç duyduğunu anlatan Ömer Akgül, online terapi uygulaması hakkında şu bilgileri verdi:
'Uzmanlar yüz yüze seansta olduğu gibi danışanlarına online terapi verecekler. Buna ihtiyacımızın olduğu bir dönemde birçok meslektaşımız online terapi hizmetine başladı. Ruh Sağlığı Derneği olarak psikologların listesini derneğimizin internet sitesinden yayınladık. Vatandaşlarımız psikolojik destek almak istiyorlarsa bunu ihmal etmesinler. Koronavirüs sürecinin bitmesini beklemeden bir an önce psikolojik destek alsınlar ki vücutlarının bağışıklığını güçlendirecek psikolojik aşıyı da kendilerine vursunlar. Ruh Sağlığı Derneği'nin internet sitesinde online terapi veren psikologların listesi var. Online terapi desteği almak isteyen vatandaşlarımız web sitemiz üzerinden psikologlara ulaşabilecekler. Şu an psikologlar bile evlerinden çıkmaya tedirgin. Psikologlar da vatandaş da evinde. Kimsenin bu tür bir hizmetten mahrum olmasını istemeyiz. Biz de ruh sağlığı uzmanları olarak ülkemizin ve vatandaşımızın yanındayız. Ücretsiz olarak gönüllü hizmet veren psikologlar da var. Onların listesini internet sitemizde yayınlıyoruz. 'Ben ücretsiz danışmanlık verebilirim' diyen psikologlarımız da var.'
Evde vakit geçiren vatandaşlar için #koronagunlerindeyakinlik hashtagi ile bir çalışma başlattıklarını söyleyen Akgül, '#koronagunlerindeyakinlik hashtagi ile internet sitemizin bir sayfası var. Sayfamıza her gün bir film, etkinlik, aile oyunu hatta bir iyilik önerisi tavsiye ediyoruz. Bugün bir yaşlıyı arayın, birisinin hatırını sorun, küs olduğunuz kişi ile barışın, bugün birisine bir iyilik yapın yani her gün bir kitap okuyup çocuklarınızla bir etkinlik yapın. Bunları da internet sitemiz üzerinden tavsiye ediyoruz' dedi.
'PSİKOLOGLAR DA EVİNDEN ÇALIŞIYOR'
Online terapide de etik kurallara dikkat edildiğine dikkat çeken Psikolog Pelin Ankay, 'Koronavirüs salgınının ortaya çıkmasının ardından online terapi daha da yaygınlaştı. Biz online terapide de 'terapi odası' koşulunu sağlamaya çalışıyoruz. Buradaki en hassas nokta ise etik kurallarımızın gizliliğinin korunması. Son zamanlarda online terapi yaygınlaşmıştı. Şu anda da tedbir amaçlı Ruh Sağlığı Derneği olarak terapilerimizi sadece online gerçekleştiriyoruz. Bu süreci danışanlarımıza birlikte sağlıklı bir şekilde ilerletiyoruz. Tedbir hepimizin için önemli bu nedenle biz psikologlar da evimizden çalışıyoruz' ifadelerini kullandı.
Bu süreçte yaşanan psikolojik sorunlar hakkında bilgi veren Psikolog Ankay, 'Eve kapanma nedeniyle özellikle eşler arasında tartışmalar yaşanıyor. Ebeveynler ile çocuklar arasında anlaşmazlıklar olabiliyor. Bu süreci olumlu bir şekilde yürütmek gerekiyor. Eşlerin ve ebeveynlerin birbirlerini gözlemlemeleri için uygun bir dönem. Bu dönemi iyi değerlendirmelerini tavsiye ediyorum' dedi.
Kağıthane Belediyesi, Kıraathanesi ve Çocuk Kütüphanesi'ni hizmete açtı. Binlerce kitabın yer aldığı kütüphane her yaştan vatandaşın ücretsiz şekilde hizmet alabileceği bir yer olarak hizmete girdi. Kütüphanede kitapların yanı sıra ücretsiz internet imkanı da sağlanıyor. Kağıthane Emniyet Evler Mahallesi'nde hizmete giren Kütüphane ve Millet Kıraathanesi'nin açılışına Kağıthane Belediye Başkanı Mevlüt Öztekin, Kağıthane Kaymakamı Hasan Göç, davetliler, vatandaşlar ve çocukları yoğun ilgi gösterdi.
İSTEK Okulları tarafından düzenlenen ve eğitim-öğretim yılının sonuna kadar devam edecek seminerler dizisinin ilkinde Şermin Yaşar, mutlu ve yaratıcı çocuklar yetiştirmek için önerilerini paylaştı. Yaşar, Oyun oynamak çocukların yaratıcılıklarını geliştiriyor, özellikle doğada buldukları materyallerle oyun kurarken çocuklarımızın hayal güçleri gelişiyor dedi. Çocuklarımızın merak ve keşif duygularını desteklemenin önemine değinen Yaşar'ın konuşmasındaki şu vurgu dikkat çekiciydi: 'Pahalı oyuncaklar şart değil. Çocuklar, kendi oyunlarını doğadan ya da ellerinin altındaki malzemelerden kolaylıkla oluşturabilirler. Fakat biz anne ve babalar çocuklarımızla vakit geçirir, sohbet eder ve oyunlarına dahil olursak hem onlara bir çok şey öğretebildiğimizi farkederiz hem de biz onlardan çok şey öğrenebiliriz.'
Isparta'da anne ve babası 12 yaşındaki çocuklarını dövdükten sonra sokağa attı.
Yahova Şahitleri öğrencilerin peşinde... Sapkın bir inanca sahip olan grup, izinleri olmamasına rağmen şehir merkezlerinde stant açıp kendi dinlerini yaymaya çalışıyor.
MEB’de skandal ‘Sırp’ projesi... Avrupa Birliği uğruna feda edilecek bütün değerlerimiz tükendi, sıra öğrencilere geldi.
İçişleri Bakanlığı jandarma unsurlarının ikna çalışmaları sonucu teslim olan "Kader" kod adlı terör örgütü mensubu, HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binası önünde nöbet tutan ailelerin örgütün elindeki çocukları üzerinde nasıl etkili olduğunu anlattı.
Anne ve babalar sosyal medya platformlarında çocuklarının fotoğraflarını çok sık paylaşıyor. Ancak uzmanlar, anne ve babaların çocuklarının fotoğraflarını bu tür sayfalarda paylaşmasından yana değil. Hukuki açıdan çocuğun kişilik hakkı ihlali olarak görülen bu durum, çocuk istismarcıları tarafından da yakından takip edilebiliyor. İstanbul Kent Üniversitesi'nden akademisyen Avukat Murat Can Pehlivanoğlu, anne ve babalara sosyal medyada yapması ve yapmaması gerekenlere anlattı.
ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi'nde (KKM), #ZevkiZeka sloganıyla gerçekleştirilen kongreye, zek ve yetenek ile ilgili konularda çalışan akademisyenler, öğrenciler ve aileler ile çok sayıda davetli katıldı. Kongrede eğitim alanının tüm aktörlerini yakından ilgilendiren ve güncelliğini her dönem koruyan; sosyal iletişimin zek ve yetenekle ilişkisi, beynin yapısı, üstün zeklı çocukların eğitiminde izlenmesi gereken yollar ve karşılaşılabilecek sorunların çözümüne ilişkin konular konuşuldu.
İstanbul Silivri açıklarında meydana gelen ve Kandilli Rasathanesi'nden alınan verilere göre 5.7 şiddetinde olan deprem sonrası ailelerle birlikte çocuklarda da kaygı durumu ortaya çıktı. Depremi ilk kez yaşayan çocukların bazıları okula gitmekten korkarken bazıları ise ailesinin yanından ayrılmadı. Çocuk Psikoloğu Arzu Yazar deprem sonrası çocuklarda görülen kaygı durumu hakkında ebeveynleri uyardı.
Çocukların severek tükettiği çikolatalar, gofretler, enerji içecekleri, hazır meyve suları ve benzeri ürünler organ yağlanmasına neden olarak önce obezite, ardından ise tip 2 diyabet hastalığına yol açıyor. Son yıllarda hastalığın çocuklar arasında sıkça görülmeye başladığını belirten İstinye Üniversite Hastanesi Medical Park Gaziosmanpaşa Çocuk Endokrinoloji Uzmanı Doç. Dr. Teoman Akçay, ailelere önemli uyarı ve tavsiyelerde bulundu.
Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali (TEKNOFEST), ziyaretçilerini ağırlamaya başladı. Büyük bir ilgiyle karşılanan fuarda, Türk Yıldızları'nın 7 uçakla yaptığı gösteri nefesleri kesti. İzleyiciler bol bol fotoğraf çekti ve pilotlara el salladı.
Toplumda alt ıslatma olarak da bilinen idrar kaçırma sorununa, özellikle çocuklarda çok sık rastlanıyor. Üstelik alt ıslatma, bazı çocuklarda hem gece hem gündüz meydana gelebiliyor. Çocukluktan itibaren baş gösteren bu sorunun tedavi edilmezse daha büyük sıkıntılara yol açabileceğini belirten İstanbul Gelişim Üniversitesi'nden Fizyoterapist Öğr. Gör. İlknur Atkın 'İleriye dönük psikolojik sorunlar, hem çocuk hem aile açısından yıpratıcı bir süreç oluşturabilir' dedi.
Çocuğun kasığında aniden ortaya çıkan şişlik şeklinde görülen kasık fıtığı, özellikle erkek çocuklarda şişlik bazen torbaya kadar uzanabilmektedir. Çocuk ağlayınca, ıkınınca belirginleşir, gün içinde kendiliğinden kaybolur. Çoğunlukla aile tarafından görülerek doktora getirilir, bazen de muayene sırasında fark edilir. Erkek çocuklarda biraz daha fazla olmak üzere, kız çocuklarında da görülmektedir. Çocukların ağlaması veya büyük çocukların zorlanması fıtığa neden olmaz. Dolayısıyla çocuğun kasık fıtığı olacağı doğuştan bellidir, sadece ortaya çıkması bazen çok erken, bazen daha geç yaşlarda olabilir.
Altınbaş Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aylin İlden Koçkar, üniversiteye yeni giren öğrencilerin karşılaşabileceği uyum sorunları ve bunların nasıl aşılabileceği konusunda öğrencilere çeşitli önerilerde bulundu. Bu noktada ailelere de büyük görev düştüğünü belirten Prof. Dr. Aylin İlden Koçkar, ailelerin çocuklarını baskı altında bırakmadan anlamaları gerektiğini vurguladı.
Çocukların sağlığı, eğitim hayatlarında başarılı olmaları için en önemli kriterler arasında geliyor. Omurga sorunları ise Türkiye'de özellikle de gelişme çağındaki çocukları olumsuz etkileyebiliyor. Birçok bilimsel araştırmanın, bilinçsiz çanta kullanımının çocukların omurgasında ciddi problemlere yol açtığını gösterdiğine işaret eden Medical Park Fatih Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Halil Ural, ülkemizde çok sayıda öğrencinin okul çantasında olması gerektiğinden çok ağır yük taşıdığını söyledi. Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Halil Ural, 'Çanta çocuğun ağırlığının yüzde 20'sini geçmemelidir' uyarısında bulundu.
Yeni araştırmalar, beş yaşına kadar çoğunlukla makarna veya ekmek gibi glüten ağırlıklı beslenen çocukların çölyak hastalığına yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu ortaya çıkardı. Çölyak hastalığı buğday, arpa veya çavdar gibi tahıllarda bulunan glüten isimli bir maddeye vücudun bağışıklık sistemi tarafından verilen anormal yanıt sonucu ortaya çıkıyor.
Usa Today gazetesinin haberine göre, araştırma, glüten alımının çölyak hastalığı ve çölyak intoleransının genetik olarak riskli olan çocuklardaki ilişkisini araştırdı. ABD'deki Kolorado Üniversitesi ile Augusta Üniversitesinin de aralarında bulunduğu farklı üniversitelerden 19 bilim insanının katıldığı araştırma, 2004- 2010 yılları arasındaki İsveç, Finlandiya, Almanya ve ABD'de doğan 6 bin 600'den fazla çocuğu inceledi.
Araştırma sonuçlarına göre, beslenmelerinde ortalamanın üzerinde glüten alan çocukların yüzde 7.2'sinde çölyak hastalığına yakalanma riski gelişirken, yüzde 6.1 oranında çocukta da çölyak intoleransı gelişme riski bulundu. Araştırma boyunca çocuklar 5 yaşına kadar 6, 9 ve 12 aylık sürelerle üç günden fazla periyodlarda glüten verildi. Buna göre, çalışmaya dhil edilen çocukların yüzde 18'inde çölyak intoleransı görülürken, yüzde 7'sinde de çölyak hastalığı gelişti. Çocuklara bu teşhis 2 ve 3 yaşlarında kondu.
İlk sonuçları 2017 yılında alınan araştırmanın sonuçları JAMA dergisinde yayımlandı.
Çölyak hastalığı çocuklarda özellikle karın ağrısı, karında şişlik, ishal, huzursuzluk, iştahsızlık, enfeksiyonlarda artış ve gelişme geriliği, kusma, kilo alamama ve boy uzamasında yavaşlama gibi tipik belirtilerle ortaya çıkabiliyor.
Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü'ne göre çölyak hastaları, buğday, arpa, çavdar, yulaflı gıdalar tüketmedikleri gibi ayrıca marketlerde satılan hazır gıdaların içeriklerine dikkat etmeli ve mutlaka glüten içermeyen gıdalar tüketmeliler.
'OYUN FORMATINDAN UZAKLAŞMAYIN'
Teknolojinin hızla gelişmesi medyanın da dijitalleşme sürecini beraberinde getirdi. Çocuklar online mecralarda özgürce dolaşabilmek isterken aileler onları dijital tehlikelerden korumaya çalışıyor. İletişim Fakültesi Medya Bölüm Başkan Vekili Dr. Öğretim Üyesi Esra Ercan Bilgiç de geliştirdiği çoklu medya platformuyla bu sorunlara çözüm üretmeyi hedefledi. İnternet üzerinden çeşitli yayınlar yapan Dr. Öğr. Üyesi Esra Ercan Bilgiç, 'Dijital medya araçlarının doğru kullanımını ailelere anlatıyoruz. Çünkü biliyoruz ki ailelerin farkındalığı bu konunun kilit noktası' diye konuştu.
Nevşehir Kapadokya'da yaşayan Esma ve Ömer Usat çiftinin ikinci çocukları Gözde Usat, 14 aylıkken gözleri ve yüzünde ortaya çıkan şişlik sonrası hastaneye kaldırıldı.
Çocukların görme fonksiyonlarının; psikolojik gelişimleri, okul performansları ve sınıf içinde nasıl hissedip davrandıkları üzerinde etkili olduğunu biliyor muydunuz?
Sigara ile mücadelede yeni bir adım atan İskoçya yönetimi, içinde çocukların bulunduğu özel araçlarda sigara içilmesini yasakladı
Milli Eğitim Bakanlığınca yapılan düzenlemeyle şehit ve gazi çocuklarını ücretsiz kaydeden özel okullara Bakanlık tarafından ilave kontenjan verilecek.
Kanser hastalarına ve çocuklarına destek amacıyla kurulan derneğe gönüllü hizmet veren Torunlar, meme kanserine yakalandıktan sonra aynı dernekten destek alıyor.
Kulak Burun Boğaz Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Ayşe Sezim Şafak, soğuk algınlığından en çok çocukların etkilendiğini belirterek, korunma yollarını anlattı.
Bakan Akdağ: Bayramları çocuklarımız ve gençlerimiz için canlı tutmalıyız. Küsleri barıştıran bayramlara dört elle sarılmalıyız, dedi.