Müezzinoğlu 'Terör bölgelerinde güvenli ortam sorunu' var!
'Hizmet sunan ekibin kendini emniyette hissetmesi lazım'
- 10.09.2015 15:22
- Güncelleme: 10.09.2015 15:22
Terör bölgelerinde sağlık hizmeti sunumunda tıbbi donanım sorunu bulunmadığını söyleyen Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, ancak sağlık hizmeti konusunda "güvenli ortam sorunu" olduğunu belirtti.
Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, son günlerde artan terör saldırılarının, sağlık hizmeti sunumunu engellemesiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Terör saldırılarını kınayan Müezzinoğlu, tüm şehitlere Allah'tan rahmet, ailelerine de baş sağlığı diledi. Bakan Müezzinoğlu, Türkiye'de huzurun kaçırılmaya çalışıldığını ifade ederek, "Uzun zamandır huzura kavuştuğumuza inandığımız süreç bozulmaya çalışıldı. Terör örgütünce insanlık dışı tuzakların ve katliamların yapıldığı bir sürece girdik" dedi.
Sağlık çalışanlarının ihtiyacı olan herkese etnik kökenine bakmadan hizmet vermekle yükümlü olduğunun altını çizen Müezzinoğlu, "Bakan olarak söylüyorum, bizim görevimiz, bir saat önce askerimizi şehit etmiş teröristi bile tedavi etmek ve hukuka teslim etmektir" diye konuştu.
Bakan Müezzinoğlu, devamında şunları kaydetti:
"Ne yazık ki bunlarda, savaş ortamındaki insan hakları hukuku, sağlık hizmeti verme hukuku diye bir şey yok. Çünkü bunlar, insani değerlerle bir eylem yapmıyorlar. İnsanlık dışı bir tutum var. Oradaki yaralıya giden ekibimizi odaya kilitleyerek 'bak bu yaralıyı tedavi edeceksin. Bunu size teslim etmeyeceğiz ama tedavisini burada yapacağız' diye silah dayıyorlar. Tedavisinin orada olamayacağı, tedavisinin yapılamayacağı koşullarda ağırlaşan yaralının hastaneye götürülmesi gerektiği ifade edildiğinde de ise 'Fotoğraflarınızı çekiyoruz. Bu yaralı emniyete teslim edilir ya da suçu dolayısıyla yargılanırsa, kendinizi ölmüş bilin' diye tehdit edilebiliyor."
Bakan Müezzinoğlu tüm bunların bir "algı operasyonu" olduğunu söyleyerek şöyle devam etti:
"Çünkü, yaralıyı veya hamileyi almaya giden ambulansın şoförü, çalışanları tehdit edilerek araçtan indiriliyor, bekletiliyor, geri gönderiliyor ya da farklı bir yaralıya götürülmeye zorlanıyor. Bir askeri, yaralı bir polisi almaya gittiğinizde 'gidemezsiniz', gitmek istenildiğinde ise ambulansa ateş açılıyor. Dün, Mardin'de bir roketatar ambulansımızın çok yakınındaydı. Allah'tan patlamadı. Erzurum'da ambulans ekibimizi kaçırdılar. Ambulansların bölgeye giriş çıkışı, doktor ve hemşirelerimizin hizmet vermesi engelleniyor. Sağlık çalışanları, yaralı polis ve asker için 'hayır, onları tedavi edemezsin' diye tehdit ediliyor."
"Hizmet sunan ekibin kendini emniyette hissetmesi lazım"
Sağlık çalışanlarının bölgede hizmet verebilmesi için kendilerini güvende hissetmesi gerektiğinin altını çizen Bakan Müezzinoğlu, "Dolayısıyla, biz kim olursa olsun hizmet sunmak zorundayız ama hizmet sunan ekibin de kendini emniyette ve güvende hissetmesi lazım. Böyle, hissetmediği zaman, tabii ki sağlık hizmetlerinde de aksama olacaktır. Çünkü, 3 şehit vermiş ve alınan çalışanlarımız olmuş, ambulanslara ateş edilen pozisyonlar yaşanıyor" dedi.
Müezzinoğlu, şehit olan 3 sağlık çalışanının da Kürt kökenli olduğu söyleyerek özellikle altını çizdi.
Müezzinoğlu, Cizre'de meydana gelen terör saldırısında Eczacı Eyüp Ergin'in evine giderken vurulduğunda, bölgeye iki ambulansın gittiğini fakat hizmet vermelerinin engellendiğini söyledi. Olaydan bir süre sonra bölge halkının yardıma yetiştiğini belirten Müezzinoğlu, zaman kaybından dolayı Ergin'in kan kaybına bağlı olarak hayatını kaybettiğini bildirdi.
Müezzinoğlu, "Sağlık çalışanlarımız, yaralıya şifa olabilmek için orada hizmet verirken katlediliyor. Ambulanslara yapılan saldırıları hiç gündeme getirmiyorlar. Vatandaşlara verilmesi gereken sağlık hizmetlerinin aksadığını belirtiyorlar. Peki, aksatan kim? Aksatan, molotof atan, ambulanslara ateş açan, sağlık çalışanlarımızı alıkoyan ve tehdit edenler kim? Bunları, bilinçli yapıyorlar. Yolları niçin kazıyorlar? Yolların kazıldığı bir ortamda ambulans nasıl geçecek?
Sağlık çalışanını tehdit eden, ona silah çeken, fotoğraflarını çekerek 'yanlış yaparsan, kendini ölmüş bil' cümlesini söyleyebilmeyi açıkçası insanlık dışı buluyorum. Kamu ve sağlık hizmeti verilmesini engelleyen teröristleri önce gündeme getirmemiz lazım. Teröristlere destek olanları kamuoyunun konuşması lazım."
"Asılsız çağrı yapılıyor"
Bakan Müezzinoğlu, terör örgütünce sağlık hizmetlerinin engellenmeye çalışıldığını vurgulayarak, "Tehdit etmek için asılsız çağrı yapıyorlar. Aslı olan çağrılarda şayet emniyet ve güvenlik gücüyse, tedaviden alıkoyuyorlar. Diğer taraftan yaralı terörist ise teröristin güvenlik güçlerine teslim edilmeden tedavisinin yapılması gibi silah zoruyla tehdit ediyorlar" bilgisini verdi.
"Sağlık hizmeti konusunda güvenli ortam sorunumuz var"
Bakanlık olarak sağlık çalışanlarının yanında olduklarını vurgulayan Müezzinoğlu, bölgenin kendisinin de başkanlığında incelendiğini ve aksaklıkların değerlendirildiğini bildirdi.
Müezzinoğlu, sağlık çalışanlarının emniyeti ve güvenliğinden de sorumlu olduklarına işaret ederek, terör saldırıları nedeniyle vaka almaya emniyetin izni ve kontrolü çerçevesinde gidebildiklerini kaydetti.
Müezzinoğlu, "Yeni ambulans sağlanması ve tıbbi donanım konusunda en ufak bir eksiklik bırakmıyoruz. Ambulansımız hizmet koşullarından çıktıysa hemen yenisini gönderiyoruz. Bu anlamda tıbbi donanım sorunumuz yok, sağlık hizmeti konusunda güvenli ortam sorunumuz var. Güvenli ortam sorununu ortadan kaldırdığımızda sağlık hizmetinde de herhangi bir aksama söz konusu olmayacak" diye konuştu.
Bakan Müezzinoğlu'nun verdiği bilgiye göre saldırıların yaşandığı Doğu ve Güneydoğu illerinde toplam 960 vaka için acil çağrı alındı. Bu çağrıların 745’ine güvenlik sebebiyle hiç ambulans görevlendirilmedi, 46 vaka güvenli bölgeden alındı, 5 vakaya güvenlik sağlandıktan sonra ulaşıldı, 108 vaka başka araçlarla nakledildi, 56 vakada ise ambulans isteminden vazgeçildi.
Terör sadece askeri ve polisi değil, sağlık hizmetini ve sağlık çalışanlarını da hedef aldı
Terör olayları sebebiyle sağlık personeline yönelik saldırılarda 27 Ağustos'ta sağlık memuru Eyüp Ergin Şırnak'ta, 31 Ağustos'ta, Doktor Abdullah Biroğul ve Eczacı Yunus Koca Diyarbakır'da olmak üzere 3 sağlık personeli yaşamını yitirdi. Saldırılarda 13 sağlık personeli de kısa süreli alıkonuldu.
Etiketler: Sağlık Bakanı, terör olayları, sağlık hizmeti, lisans tamamlama