Sağlık kurumlarını kim yönetiyor!
Aktif Sağlık-Sen Genel Başkanı, Hüseyin Ayhan, Karaman'da geçtiğimiz günlerde yaşanan olay neticesinde, hekime görevden el çektirilmesinin hukuki olmadığını iddia ederek 'Sağlık Kurumlarını Kim Yönetiyor' diye soruyor.
- 20.09.2015 14:07
- Güncelleme: 20.09.2015 14:07
Aktif Sağlık-Sen Genel Başkanı, Hüseyin Ayhan, Karaman'da geçtiğimiz günlerde yaşanan olay neticesinde, hekime görevden el çektirilmesinin hukuki olmadığını iddia ederek 'Sağlık Kurumlarını Kim Yönetiyor' diye soruyor.
Başkan Ayhan; düşüncelerini;
''16.09.2015 tarihinde Karaman ilinde Karaman Devlet Hastanesinde yaşanan olayda algı operasyonu ve linç girişiminin nasıl yapıldığına şahit olduk.
Hastanedeki görüntülerin cımbızlanmak sureti ile ve konuşmaların çoğu yede kesilmek sureti ile verilerek Bir doktora yapılan linç girişimine destek olan, Karaman Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliğinin Siyasi baskıdan korkarak doktora yer değiştirme dilekçesi istenmesi ve bu konuşmada karaman xxx partisi il başkanının - “ben bu konuyu başbakana nasıl açıklayacağım” ya yer değişikliği yaz yada biz seni görevden alırız" sözü sonrası Dr.Ebru ÖZKARA’nın “ben haksız bir şey yapmadım ve yaptığım müdahale sonrası hasta atım alındıktan sonra sevk edildi çocuğun babası bana teşekkür etti” ben yer değişikliği dilekçesi yazmam ifadesi üzerine Dr.Ebru ÖZKARA genel sekreter odasında konuşma sırasında yer değişikliği dilekçesi yazmasam ne olur sorusu üzerine başhekim yardımcısı Dr.M…..Bey tarafından “ya yer değiştirme çıkar yada seni açığa aldırırız” ifadesini kullanırken bu ilin(Karaman) xxx siyasi partisinin il başkanı tarafından sen mesleğinden bile olabilirsin diyerek tehdit ederek Dr.Ebru ÖZKARA ya zaten kafalarında oluşan uygulamayı hayata geçirmekten başka bir şey değildir.
Bu idareciler kurum kamera kayıtlarını incelemeden bu hükme varmaları ve konuşulan işlemin uygulanmış olması bizi doğruluyor..Biz üyemizi siyasilere yem etmeyeceğiz….
Dr.Ebru ÖZKARA tarafından basın açıklama talebi yapılmış buna da gerekçe olarak 657 DMK nın 15 maddesi ileri sürülerek müsaade edilmemiştir.
Değerli Türk halkı ve sağlık çalışanları sağlık kurumlarını sağlık bakanlığını görevlendirdiği Genel Sekreterler,hastane yöneticiler,il sağlık müdürü,halk sağlığı müdürlerimi yoksa siyasilerin il başkanlarımı yönetip yönlendiriyor?
Bir hekimin yer değiştirmesine yada görevden el çektirilmesine ilin siyasi il başkanları karar veriyorsa sağlık bakanlığı tüm taşra teşkilatlarını kapatsın il başkanları bu işlemleri yapsın, aslında hedeflenende tam bu aslında sağlık kurumlarını yerel yönetimlere devretmek ama ülkede yaşanan bazı olumsuzluklar nedeni ile bu ertelenmektedir.
Ben bir önceki yazımızda da belirttim Dr.Ebru ÖZKARA’nın uslup yönünden hatası olduğunu söyledim ama siyasi söylem ve baskım ile yedi yıl tıp eğitimi almış bir hekimin emeğini ve 5-6 yıllık çalışma süresi yok sayılması mümkün değildir.
Etikten ve deontolojiden bahsedenler kurumlarında yaşanan sorunlara ve uygunsuzluklara iyi bakması gereklidir.Bu hastanede onlarca olay olurken açıklama yapmayan hastane idaresi ne olduda bu olayda basın açımlaması yaptı...
Dr.Ebru ÖZKARA ya verilen ceza mahalle baskısıdır.Şuan yapılan işlem sadece soruşturmanın selameti için alınan ihtiyati bir tedbirdir olsa bile biz Karaman Valisi’nin kandırıldığını düşünüyoruz.
Çünkü kendisine sunulan evrakta 657 DMK’nın Görevden uzaklaştırma: Madde 137 – Görevden uzaklaştırma, Devlet kamu hizmetlerinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülecek Devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbirdir. Görevden uzaklaştırma tedbiri, soruşturmanın herhangi bir safhasında da alınabilir “ hükmünü getiriken Karaman Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği tarafından hiçbir gerekçe ve dayanak göstermeden sadece basın açıklaması üzerinden görevden el çektirilmesi hukuken yanlıştır.
Bu durum zaten yargı karaları ile hüküm altına alınmıştır.Şöyleki ”Kanunun görevden uzaklaştırmaya dair 137-145 nci maddelerinin uygulanabilmesi için gerekçenin dayanağının net olerak belirlenmesine hükmetmiştir.
Görevden uzaklaştırma yetkisi, bir önlem ve tedbir niteliğinde olup, ceza maksatlı ve zarar vermek amacı ile kullanılması hukuken mümkün değildir.
Zaten 657 sayılı yasanın 137.maddesinde de “Görevden uzaklaştırma, Devlet kamu hizmetlerinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülecek Devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbirdir.” Şeklinde açık ve net bir tanımı da bulunmaktadır.
Bu tedbir niteliğinde ki yetkinin yasa ile düzenlenmesinde ki temel amaç; sorunlu kamu görevlilerinin görevleri başlarında kalmaları halinde, çalıştıkları kurum veya bu kurumun hizmetlerinden faydalanan vatandaşların bir zarar vermelerine engel olmak, açılan soruşturmaların sağlıklı yürütülmesi ve delillerin karartılmasının önüne geçilmesi için kamu görevlisinin görevi ile fiilen ilişkisinin kesilmesinin sağlanmasıdır.
Başbakanlığın 2005/14 sayılı Genelgesinin 3.maddesinde “Kamu görevlisi hakkında görevden uzaklaştırma tedbiri, ancak ilgili personelin yürütmekte olduğu görevin yürütülen soruşturmayı etkileyeceği yönünde açık ve güçlü bir ihtimal bulunması halinde uygulanacaktır.” Şeklinde güncel ve uyumaması halinde sorumluluk doğurabilecek şekilde idarece en üst seviyede kural getirilmiştir.
Danıştay 5.Dairesinin 25.05.1985 tarih ve 82/811 esas, 83/4210 sayılı kararında da (http://www.danistay.gov.tr )“görevden uzaklaştırma, ilgililer hakkında yapılacak soruşturmanın esenliğini sağlamak amacıyla uygulanan geçici bir işlem olup, bir memurun görevden uzaklaştırılabilmesi için hakkında soruşturma açılması veya mahkemelerce cezai kovuşturma yapılması ve ilgilinin iş başında kalmasının gördüğü kamu hizmeti bakımından sakıncalı bulunması gerekmektedir.” Şeklinde açıklama ve tespitler ile görevden uzaklaştırma tedbirinin kapsamı ve anlamı beli ölçüde ifade edilmiştir
Yani, görevden uzaklaştırmaya aday memurun yürüttüğü görev, yürütülen soruşturmayı etkilemeyecek seviyede ve fiili durum içinde ise, görevden uzaklaştırma tedbirinin uygulanması Başbakanlık emrinin ihlal edilmesi anlamına gelecektir. Karaman Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği ve Karaman valiliği karar ile “ilgili personelin yürütmekte olduğu görevin yürütülen soruşturmayı etkileyeceği yönünde açık ve güçlü bir ihtimal bulunması halinde uygulanacaktır” hükmünü yok saymıştır…
Hasta mahremiyetini hiçe sayan ve gerçeğe aykırı haber yapan hastaneyi film seti gibi kullanan basına sesini çıkarmayan ve görüntü almayı engellemeyen güvenlik yetkililerine sesini çıkarmayan ve bu kişilere işlem yapması gereken idareler siyasi baskıdan korktukları için doktor Dr.Ebru ÖZKARA ya usulsüz olarak görevden el çektirmişledir.Bu kişiler yargı önünde mutlak hesap vereceklerdir.
Bu olay tüm sağlık çalışanlarının başına her an gelebilecek bir süreç olup, kesinlikle ikili konuşmalardan kaçınmalarını, hastaya ait bilgi verilecekse bir üstün amirin vermesi sağlanmalıdır.
Siyasetçilerin artık sağlık çalışanları üzerinden ellerini çekmelerini kendi alanlarında mücadele vermelerini ve şovanist eylemlerden kaçınmalarını ve sağlık üzerinden rant sağlamayı bırakmalarını öneriyoruz.'' şeklinde ifade ediyor.